10 Eylül 2012 Pazartesi

Transit Neptün Balık Burcunda...

Neptün Kovada “iletişim, bilişim çağını” yüceltti, yükseltti. Neptün’ün Kovada olduğu sürede, iletişim adeta boyut atladı, dünya iletişim yoluyla birleşti. İnsanlık değişen ve ilerleyen iletişim kanallarıyla haklarının, özgürlüklerinin manifestolarını ortaya koydu.

Ülkemiz özelinde, Neptün Kovadayken, özgürlük, etnik köken, ötekini anlamak, ötekileştirmek gibi konularda kafalarımızı karıştırarak, sorgulamalar yaptırarak, bunlar üzerine yeni ve daha özgür bir anlayış ve şefkat geliştirmeye sevk etti bizi.

Şimdi sıra “sevgi çağını” yükseltmekte mi sıra acaba?

Neptün doğal burcu Balıka geçince dünyaya sevgi çağının kapılarını aralayacak gibi geliyor bana.

İnançların, yüksek ideallerin simgesi Neptün, saf sevginin, paylaşmanın, uyumun, bilgeliğin, hayal gücünün simgesi Balıkla birleşince, bu soruya “evet” diyorum.

Bir yerde okuduğum bir cümle beni çok etkilemişti:

“Anlamak için sevmek gerek, sevmek için de bilmek gerek.”

Neptün Kova bilmek, Neptün Balık sevmektir…
 
Neptün Balık Burcunda...

Gizemli gezegen Neptün tam olarak 3 Şubat 2012’de Balık Burcuna yerleşecek ve yaklaşık 14 sene burada kalacak.

Bundan önce, 4 Nisan-5 Ağustos 2011 arası kısa süreliğine Balık Burcunu ziyaret ederek, bize yaklaşan Balık Neptün’ün Dünyaya ne gibi olaylar getireceğinin ilk işaretlerini verecektir.

Balık Burcu Neptün’ün doğal burcudur, bu bakımdan Balık Burcuna geçişi hem bizleri hem dünyayı derinden etkileyecektir diye düşünüyorum.

Neptün denizlerden, deniz altından, sebebi bilinmeyen hastalıklardan, gizemlerden, sanattan, edebiyattan, yaratıcı her tür çalışmalardan, hayal gücünden, gazlardan, kimyadan, mikroplardan, virüslerden, hayallerden, gerçeklerden kaçışlardan, uyuşturucu, ilaç, içki, sigara bağımlılığından, masallardan, pırıltılı şeylerden, depremlerden, deniz aşırı ticaretten, deniz yolculuğundan, hipnozdan, dinler, inançlardan, inzivadan, bilinçüstünden, Sosyalizmden, sinema, fotoğraftan, müzikten sorumludur.

Neptün’ün temsil ettiği bu konularda bir anlayış değişimini bekleyelim Balıkta kaldığı sürede.

Neptün her şeyden önce “hayaller” yıldızıdır.

Hayalleri gerçekleştiren de odur, yıkan da.

Neptün Balıkta, imkansızı imkanlı kılan güç olacaktır.

Tabii bu arada ideallerimiz, hayallerimiz de yenilenecektir, yenilenen ve sevgiyle harmanlanan anlayışımızla beraber.

Neptün yüksek ideallerin, ideolojilerin, yüksek ülkülerin yıldızıdır. Sosyalizmin, Komunizmin simgesi kabul eder Neptün’ü Astroloji.

Neptün Balık sürecinde, sınır tanımayan ideallerin rehberi olacaktır.

Sınırlar giderek zayıflayacaktır. Düşüncede sınırlar, inançlarda sınırlar, hatta coğrafyada sınırlar iyice zayıflayacaktır.

Neptün Balıkta, Satürn’ün bize somut dünyada yaşamaya alışmamız için dayattığı sınırları, yapıları siler geçer, sınırları aşar.

Neptün’ün bu gizemli gücü her şeyden önce “inançlarımızı” temsil etmesinden gelir. Hem dinsel hem manevi her tür inançlar Neptün sorumluluğundadır.

Neptün Balıktayken, tasavvuf, din ve ahlak yeniden önemini kazanacak, bu konular insanlığın birleşmesi, birbirini daha iyi anlaması için daha ideal, daha üstün bir kanal halini alabilecektir.

Dinlerin kardeşliğine giden yollarda taşlar örülecektir diye düşünmekteyim.

Belki de insanlar tek bir dinle sınırlı kalmanın anlamsızlığını keşfedecek. Diğer inançları, dinleri tanımaya ve anlamaya yönelecektir.

Nasıl ki, siyasi ideallerde sağ-sol kavramı zayıfladı, inançlarda da sınırlar zayıflayacaktır. Bir kişi artık kendini sadece Müslüman, sadece Hıristiyan olarak tanımlamak istemeyecektir belki de.

Neptün, bilinç ötesi ışınlarıyla, hem içimizde hem dışımızda daha üst enerjilerle iletişime geçmemizi sağlayan bir kanal oluşturur adeta. Bilincin bilinç ötesinden ilham aldığı, bilgi aldığı bir merdiven olur.

Sınırların içine sızan gizemli ve yüksek bir enerjidir çünkü. Aklın sınırını aşan bir algılamaya kavuşturur bizleri.

Bu bağlamda, Neptün’ün Balıkta insanlığın bilinç düzeyini yükselteceğini, beynini kullanma kapasitesini artıracağını söyleyebilirim.

Neptün’ün dokunduğu her şey idealize edilir, dokunduğu şeye incelik, hassaslık ve gizemli bir pırıltı verir. O şeyi pırıltılarla süsler, yüceltir. O şey hakkında yüce duygular besleriz, en ince düşünceleri ona ithaf ederiz.

Öte yandan, onu yüceltirken, biraz gerçeklerden de uzaklaştırabiliriz çünkü Neptün’ün esrarlı ve sisli dumanı arasına gizlenir. Aslında gerçeğin yüceltilmiş, pırıltılara bezenmiş bazen de gri veya pembe sisler arasına gizlenmiş halidir. Farkında olarak ya da olmadan, o şeyi Tanrısallaştırmış, yüce bir kata yükseltmişsizdir. Adeta bir ulaşılmaz Tanrı yapmışızdır.

Mesela aşk; bu bakımdan tam bir Neptün işidir. Hele Balıkta saf, kendini adayan bir aşık oluruz.

Sisler arasında beliren Beyaz Atlı Prens buna en güzel örnektir.

Aşkı yüceltelim, saflaştıralım derken bir bakarız ulaşılmaz bir noktaya çıkarmışız. Aşk yine aşktır ama fazla anlamlar, gündelik hayatta her zaman taşınması zor yüce anlamlar yüklemişizdir. Gerçek hayatta aşkın her zaman böyle yaşanmadığı, böyle olmadığını görünce de, hayal kırıklığı yaşarız.

Onu yücelten de gerçeğinden uzaklaştıran da bizizdir, öyle olmadığını görünce hayal kırıklığı yaşayan da..

Sanırım Neptün Balıkta bizlere “aşkın kitabını” yeniden yazdıracaktır…

Aşk anlayışında şaşırtıcı değişimler yaşanabilir.

Neptün kimi zaman da ilginçtir, bir şeyi abartarak, ortaya çıkmasına neden olur. Hatta negatif anlamda, skandal yoluyla ortaya çıkarır.

Bir yanıyla iyi bir şeydir bu; gerçekleri hayal gücümüzün eşsiz, sınırsız düzleminde abartarak, büyüterek mercek altına almamız onları kavramımıza yardım eder.

Aklın sınırlarının silindiği yerdir Neptün’ün alanı.

Tabii akıl da lazım bu dünyevi alemle baş etmek için. Akıl sınırları olan bir şey diye küçümsenmemelidir. Satürn asla önemsiz değildir bu somut dünyada. Çünkü sınırsız enerjinin akması için bir somut dere yatağı, sınırsız ruhumuzun bu dünya ile bütünleşmesi için bir bedensel kaba ihtiyacımız vardır. Bu kalıplar aklın işidir.

Öte yandan, belki Neptün Balıkla beraber, ilerleyen yıllarda kalıplara giderek daha az ihtiyacımız olacaktır. Belki bedenimiz burada ruhumuz, beynimizle başka dünyalarda gezebileceğiz, neden olmasın…

Belki Matrix’teki gibi bir ruhsal enerjinin kaynağına ulaşacağız, bizi ölümsüzlüğe yaklaştıran bir noktaya geleceğiz. Dış dünyada yaşadığımız bir kaza, bir kurşun belki bizi artık etkilemeyecek…

Neptün bizi bir şekilde yeni ve daha ileri, daha yüksek bir anlayış, bir kavrayış seviyesine ulaştıracaktır.

İletişim tarzımızda beyin gücümüzün kapasitesini yükselten bir konsantrasyon seviyesine erişeceğiz belki. Telepatik iletişim, ruhsal iletişim gücümüz artacaktır.

Neptün Balık, özetle, ruhsal bir aydınlanmanın serüvenini yaşatacaktır bizlere ve dünyaya.

Adından bahsettirecek ruhsal ve siyasi liderler, inanç rehberleri doğacaktır.

İnsanlığın özgürlüğünden, mutluluğundan, birliğinden bahseden, sevginin bütünleştirici gücünden bahseden, savaş çığlıklarına karşı cesur, romantik manifestolar ortaya atan yeni Martin Luhter’leri siyaset sahnesine çıkaracaktır.

Bu aydınlanmadan en fazla faydalanacak alan, din, bilim ve sanat olacaktır.

Tıp sınırları aşan bir aydınlanma seviyesine çıkabilir. Mucizevi ilaçlar, tedavi yöntemleri bulunacaktır. Tesadüf bulunan bir şey tıpta çığır açan yeni buluşlara sevk edecektir. Bazı bilinmeyen hastalıkların sırrına erecektir bilim adamları. Psikolojik yöntemlerle tıbbi yöntemlerin çok farklı ve iç içe bir tedavisi revaçta olabilecektir.

Bu arada, genç kalmak adına daha farklı ve ileri buluşlar, teknikler kullanılabilir. Bu konuda tıp ve alternatif yöntemler çok ilerleyebilir.

Neptün bir ilham perisidir. Bu yüzden yaratıcı işlerle uğraşanların gezegenidir o. Balıkta yani doğal burcunda iken, tüm ihtişamıyla parlayacaktır. İlham dolu sanat eserlerinin çıkmasına vesile olacaktır.

Balık Neptün’le sanat yeniden yükselişe geçecektir. Yeni müzik türleri ve yeni müzik anlayışı doğacaktır. Çağın büyük yeteneklerinin doğacağı zamanlardır. Sinema, dans ve tiyatro vs yeni anlayışlara ve ekollere kavuşacaktır. Belki de sinema ve tiyatronun buluştuğu bir ekol yaratılacak.

Sanatın yıldızı yeniden parlayacak tüm pırıltılarıyla.

Denizler, okyanuslar önem kazanacak. Belki de deniz üzerinden giden başka araçlar keşfedilecek. Deniz aşırı taşıma, ticaret daha önemli hale gelecek. Deniz altı araştırmaları yeniden önem kazanacak. Denizlerle ilgili araştırmalar başka buluşlara kapı açacaktır. Deniz altından ulaşım revaç görecektir.

Neptün Balık etkisinde, çevre hareketleri lider konuma geçebilir.

Nükleer tehlike doğal enerji kaynaklarına sevk edecektir dünyayı kesinlikle. Belki de, bu vesileyle, onbinlerce yıl önce yaşayan Kıptilerin, Mayaların sırlarını ortaya çıkarabileceğiz. Onların doğa ile dost teknolojilerinin sırlarına erişeceğiz.

Seneler önce bir arkadaşımla konuşurken, dünya “bilgi çağından” “sevgi çağına” geçecek, demiştim.

Arkadaşımla Kapitalizm ve Sosyalizmi tartışıyorduk. Ve o Sosyalizmin bir gün dünyaya egemen olacağını iddia etmişti.

Ben de onun anlattıklarından yola çıkarak, Sosyalizmi torunlarını seven “yaşlı bir bilge”ye benzetmiştim.

İnsanlık tarihi ile insanın tarihi birdir…

Bu bağlamda, insanları dini, dili ve ırkı ile ayıran liderlere halkların güzel bir tokat atacağını tahmin ediyorum Neptün Balık sürecinde.

Özellikle Avrupa’da yükselen faşizm veya aşırı din, milliyet ayrımcılığına teşvik eden siyasetlerin duvara toslayacağını, Avrupa ve dünya halklarının kendine gelip, sevgi ve anlayışı hakim kılan düşünce ve inanışlara sarılacağını ve bütünleştirici siyasetlere prim vereceğini tahmin ediyorum.

Neptün Balıkla sınırların –milliyet, ülke, inanç sınırları – daha da azalacağını düşünmekteyim. Neptün Balık kafamızdaki sınırları kaldırdıkça, algı ve duygularımızı yükseltip genişlettikçe ülkeler de hem din, hem ırk, hem inanç olarak birbirine daha fazla yaklaşacaktır.

Neptün Balık yapıcıdır, yıkıcı değil. Yapıcı, bütünleştirici idealleri yükseltecektir…J

Neptün depremler ve denizlerle ilgili felaketlerin yıldızıdır. Belki de, bilim adamları depremi önceden tahmin eden buluşlara imza atacaktır.

Ama korkarım ki, Neptün Balık’ın sevgiyi öne çıkaran, bütünleştirici gücünü dünya liderleri ve biz halklar büyük depremlerin yıkıcı etkisinden sonra anlayacağız.

Japonya örneği tek başına yeterli anlamamız için aslında: dünyanın en büyük güçlerinden biri, 50 yılda kazandığı zenginliği bir anda hiç oldu gitti.

İstediğiniz kadar “Büyük Balık” olmaya çalışın, bir anda bir hiç olabilirsiniz bir darbe ile.

Bu bağlamda, Amerika da böyle bir darbeye hazır olsun. Boşuna, onun bunun petrolünü aşırmaya, bunun uğruna insanların ölümleri üzerinden hesap yapmaya kalkışmasın. Gün gelecek, Amerika da bir anda çaresiz kalacak ve haksız kazandıklarını Yıldızlar ondan kat kat geri alacaktır… İşte o zaman, Amerikan halkı Neptün Balık’ın sırrına ermeye başlayacak… Geç kalmazsa tabii…

Neptün Balık dünya ekonomi politikalarını kesinlikle kökten değiştirecektir.

Çünkü Kapitalist düzen duvara geldi, dayandı. Kaçış yok.. Neo-liberaldi, post-liberaldi, bitti Kapitalizm de, onun uydurma versiyonları da…

Neptün Balık sözün özü; insanlığa “paylaşmayı” ve “sevgiyi” öğretecektir, yeni baştan…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder